Yeni dönemde özellikle yaşanan ekonomik sıkıntılar ve ülke içerisinde yaşayan bireylerin geçim sıkıntısı oldukça gündem olmuş konular arasındadır. Haliyle yaşanan ekonomik sıkıntılar birçok bireyin nakit sıkıntısı çekmesine veya ihtiyaçlarını karşılayamamasına sebep olabilmektedir. Bireyler ihtiyaçlarını karşılamak veya geçim sıkıntısı yaşamamak amacıyla bankalar veya faktöring şirketlerden borçlanma yoluna gitmektedirler. Bu durum genellikle bireylerin bankalar veya faktöring şirketlerden çektikleri kredilerle açıklanabilir. Ancak bireyler son dönemde ihtiyaçlarını karşılarken bankalardan tahsis ettikleri kredi kartlarına borçlandıkları görülmektedir. Ekonomik sıkıntıların düzelmemesi, bireylerin yaptıkları borçlarını ödeyememesine sebep olabilmekte ve bireyler kredi kartı asgari tutarı ödenmezse ne olur? Sorusunu sıkça sormaktadır. Sıkça sorulan bu sorunun cevabını bu yazımızda siz değerli okuyucularımız için net bir şekilde açıkladık.
Yeni çağla birlikte, insanların ihtiyaçları giderek artmakta ve bu ihtiyaçlar çeşitliliklerine göre farklılık göstermektedir. İnsanlar genel anlamda bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çeşitli platformlardan alışveriş yapmaktadır. Bununla birlikte insanların alışveriş yaptığı yerler ve bu alışverişlerin ödeme şeklide giderek gelişmekte ve farklılık göstermektedir. Bu farklılıklardan bir tanesi de günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve hemen hemen 18 yaşından büyük olan herkesin kullanabildiği kredi kartlarıdır. Kredi kartlarının kullanım şekli, kredi kartlarının ait olduğu bankaların, müşterileri olan bireylerin istekleri ve hayat şartlarına göre değişiklik gösterse de günümüzde birçok insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kredi kartlarını kullanmaktadır. Aynı zamanda kredi kartı almak isteyen bireyler için de son dönemde kredi kartı alma şartları oldukça esneklik göstermektedir.
Bu Yazıda Bulabilecekleriniz
Kredi Kartı Asgari Tutarı Ödenmezse Ne Olur?
Kredi kartları kullanılış ve ödeme konusunda günümüzde en çok tercih edilen ve en rahat ödeme yöntemlerinden bir tanesidir. Her ne kadar bu özellikleri bakımından ilgi çekici olsa da kredi kartı kullanımının bireyler tarafından abartılmamasını tavsiye etmekteyiz. Zira ölçüsüz kullanımı bireyler için oldukça olumsuz durumlar yaratabilmektedir. Bunun sebebi kredi kartı borçlarının ödenmemesi durumunda bankaların kredi kartı müşterilerine uyguladıkları prosedürler ve politikalardır. Bu prosedürler ve politikaları açıklamadan önce kredi kartı ödemelerinin nasıl yapılması gerektiği ve ödenirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini maddeler halinde açıklamak isteriz;
- Kredi kartı borç ödemeleri, bankalar tarafından müşterinin isteği üzerine ödeme tarihlerine tabi tutulmaktadır. Ödeme tarihleri aylık olarak hesap kesimi olarak kredi kartına yansımaktadır. Bireylerin kredi kartı borcunu ödeme tarihinde yapması önemlidir.
- Kredi kartına tanımlanan limitin takibi borcun ödenmesi konusunda önemlidir. Günümüzde bankalar kredi kartı limitlerini her ne kadar kişilerin aldığı maaş, mal varlığı vb. detaylarla belirlese de bazı durumlarda limit bireylerin bütçesini aşabilir. Bu durumda ödemenin yapılmasında herhangi bir zorluk yaşamamak amacıyla bireylerin kredi kartından harcama yaparken limitine dikkat etmesi gerekmektedir.
- Son olarak bireylerin kredi kartı borcu ödemesinde borç takibini iyi yapması gerekmektedir. Kredi kartı borç ödemelerinde toplam borç ve asgari borç tutarı olarak bireylere iki ödeme seçeneği sunulmaktadır. Bireylerin kredi kartı borcu ödenmediğinde oluşabilecek sorunlardan kaçınmaları için en azından asgari tutarlarını ödemesi gerekmektedir.
Asgari Borç Ödenmezse Ne Olur?
Kredi kartlarının ödeme tarihleri belli bir gün aralığını ifade etmektedir. Bu aralığın sonuna ise son ödeme tarihi denilmektedir. Bankalar, borcu bulunan müşterilerinden son ödeme tarihine kadar en azından asgari tutarını ödemelerini bekler. Eğer borcunuzu son ödeme tarihine kadar ödemediyseniz bankalar çeşitli prosedürleri devreye sokar ve bu prosedürler doğrudan borcunuzu etkilemektedir. Son ödeme tarihini geçen borçların üzerinde ne gibi uygulamaların yapıldığını baştan sona olacak şekilde alt başlıklarla anlatmak isteriz;
Faiz Uygulaması: Bankalar, borcun son ödeme tarihinde ödemediği zaman, hemen yasal takip uygulamamak için bireylere belli bir süre tanır. Bu süre bankalara göre farklılık gösterse de genellikle 1ay-3ay arasında olmaktadır. Ancak bu süre zarfında bankalar mevcut borca faiz oranlarına istinaden, faiz ile borç artışı uygular. Bu faiz oranı bankaların, borcu olan müşteriyle anlaşırken uyguladığı faiz oranlarını kapsamaktadır.
Yasal Takip: Mevcut borç, bankanın belirlediği süre zarfında ödemediyse, banka borcun ait olduğu kişiye asal takip uygular. Yasal takip genel olarak bireylerin mevcut para durumunu, mal varlığını vb. kavramların incelendiği bir süreçtir. Yasal takip esnasında bireyin banka notu düşürülür. Banka notunun düşmesi, bireyin tekrar kredi veya kredi kartı talep edememesine sebebiyet verebilir. Aynı zamanda yasal takip süreci bir nevi hukuksal bir süreçtir. Borcu olan ve yasal takibe alınan kişi belli bir süre zarfında mahkemeye verilmektedir.
Maaş Kesintisi: Borcun ödenmemesi durumunda, bankalar hukuksal süreç çerçevesinde maaşınıza el koyabilir. Bu durum iki türlü olabilmektedir. Bunlardan ilki eğer borcun olduğu bankada bir maaş hesabınız varsa banka belli bir süre zarfında ödenmeyen borçlar için maaş hesabından ödeme alabilir. Eğer maaş hesabınız başka bir bankada ise mahkeme sürecinde çıkabilecek bir kararla maaşınız otomatik olarak borcunuzun ödemesine bağlanabilir. Bu karar borcun tamamı ödenene kadar devam etmektedir.
Haciz: Yasal takip uygulanan borç, yasal takip sürecinde ödenmediyse, birey banka tarafından mahkemeye verilmektedir. Mahkeme bireyin geliri, mal varlığı vb. detayları inceledikten sonra haciz kararına gider.
Hapis Cezası: Eğer bir borç ödenmediyse mahkeme verdiği haciz kararıyla, kişiden banka adına herhangi bir ödeme alamadıysa veya kişi borcunu ödemediği halde yurt dışına kaçtıysa, borcu olan kişi hakkında hapis cezası istenebilir. Bu ceza borcun miktarına göre farklılık gösterebilmektedir.
